13 Nisan 2016 Çarşamba

katil kumpanya

SAHNE-1

Önce:

ses sendeliyordu boşlukta süzülürken
kelime inceliyor ve sarmallar halinde
bir odanın tam içi neresiyse
oraya kendini çiziyordu

biz soluk alıyorduk sadece sakindik
soluğumuz sarmallara takılıyordu sürekli ama aynı ritimdeydik
yüzey neyi gerektiriyorsa yapıyor
somut neyi ketliyorsa yutuyorduk
burada bir ev yok
burada bir ev yok
burada bir ev yok diye bağırıp çıkacaktık birazdan
ama bu bağır-çık'ları
bu hesapsız
bu nicelsiz
ve katli vacip
bu yıkım sancısını
ve asla bir kan pıhtısı gibi dağılmadan
doğuracak o zamanı
saatlerde bulamıyorduk

SAHNE-2

Şimdi:

tüm krizleri kusmuk olarak atıyorum artık
sürekli tekrarladığım o dua
burada biri yok
burada biri yok
burada biri yok
haydi çocuklar sizi parka asmaya götürüyorum
ki anlatın
anlatın
anlatın
burada birinin olmadığını

SAHNE-3

Sonra:

biz nerede duruyoruz önce bunu soracaklar
bir fare deliği mi yoksa,
kapıyı kapatır mısın
ses duydum
bir japon kafasını oyuyor sandım

sonra içlerinden birini üzerimize salacaklar
yüzünü dön
döndün mü
sen kimsin

biri çoğullaşarak bedenimizi kazıyacak
nereye gidiyoruz,
bilmiyorum
birileri çekim eklerini toplayıp kaldırıyor

çoğulları çoğaltıp cenazemizi taşıyacaklar
ki yorulmasın kimse-biri yorulmasın-ölü yorulmasın

iyi niyetlerini mendillerine sarıp

uykularında
her gün
tanrılara
-son-



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

neyse bişi diyon mu?